14 Kasım 2017 Salı

KIVIRCIK SAÇ BAKIMI


Kıvırcık, bukle bukle saçlar, eğer güzel şekillendirilirse bakışları sahibinin üzerine toplar, kadının cazibesine cazibe katar. Düz saçlılığın baskın bir genetik özellik olduğu hesaba katıldığında, kıvırcık saçın bu kadar dikkat çekici olmasına şaşırmamak lazım. Bu güzelliklerinin ve sahibine kattığı havanın yanında kıvırcık saç, bakımıyla sahiplerini canından bezdirebiliyor. Ben de kıvırcık saçlı biriyim ve bu zorlukları bizzat yaşadım. :) Yıllar içinde kıvırcık saçlarımı nasıl daha güzel ve bakımlı gösterebileceğimle ilgili birtakım tecrübeler edindim. Bu tecrübelerimi siz sevgili kıvırcık saçlı arkadaşlarımla paylaşmak istiyorum.Kıvırcık Saç Bakımı

Kıvırcık saç bakımında dikkat etmeniz gereken noktalar şunlar;
Şampuan ve Saç Kremi Seçimi: Bu konuda eskiden olsa size, Elidor’un kıvırcık saçlar için geliştirdiği koyu yeşil şişeli şampuanını ve kremini önerirdim. Elidor gerçekten kıvırcık saç bakım ürünleri konusunda başarılıydı. Ancak sanırım artık bu şampuan üretilmiyor. Çünkü hiçbir yerde bulamıyorum kendisini. Elidor’un şampuanından sonra bukle konusunda en çok verim aldığım şampuan doğal gül şampuanı oldu. Doğal gül şampuanının markasından ziyade nereden aldığınız önemli. Doğalını aktarlarda bulabilirsiniz diye düşünüyorum. Ben Marmaris’ten almıştım. Gül şampuanı bulamayanlar için son durulama suyuna iki çorba kaşığı kadar üzüm sirkesi ilave etmeleri tavsiye olunur. Maşrapaya koyduğunuz suya sirkeyi ilave ederek kullanabilirsiniz. “Kokar ama o.” Dediğinizi duyar gibiyim. Ama kokusu uçup gidiyor, hiç merak etmeyin. :)
Saç Kremini Uygularken: Saç Kremi, saçın kolay şekil alması için olmazsa olmazlardan. Saç telleri ne kadar sertse, kıvrılmaları ve bukle bukle görünmeleri o kadar zor oluyor. Kıvırcık saçlarda sertlik, saç uçlarının kıvırcıklığını yitirmesine sebep oluyor. Bu da güzel bir görüntü değil takdir edersiniz ki. Bu yüzden özellikle kıvırcık saçların bukleli bir görünüme kavuşabilmesi için, saç kreminin bütün saç tellerine işlemesi lazım. Duşta şampuanı saçlarınızdan iyice duruladıktan sonra, saç kremini saç köklerine değdirmeden uygulayın. Parmaklarınızı saç tellerinizin arasından geçirerek, ellerinizle saçlarınızı taramak suretiyle kremi iyice yedirin. Daha sonra saçlarınızı soğuk suyla durulayın. Kış mevsiminde su ılık olabilir ama kesinlikle sıcak olmamalı.
Tarak Seçimi: Saçlarınız kıvırcıksa muhtemelen tararken acılar içinde kıvranıyorsunuzdur. Ama bu işkenceyi çekmeniz için hiçbir sebep yok. Üstelik bunu yaparken saç tellerinizi de çok yıpratıyorsunuz. Kırılan saç telleri ne kadar sağlıklı görünebilir ki? Saçlarınızı tararken mümkünse büyük, seyrek ve uzun dişli tarakları tercih edin. Bunları girdiğiniz dükkanlarda “Perma Tarağı” adıyla sorabilirsiniz.
Kurutma: Saçlarınızı kuruturken ihtiyacınız olan en önemli şey bir “Vigo Başlığı”dır. Bu başlık kıvırcık saçların kurutulması için özeldir ve genelde kurutma makinenizle birlikte gelir. Bu kıvırcık saç aparatını kullanarak, yine başınız öne eğik vaziyetteyken aşağıdan saç köküne doğru toplama hareketleriyle saçlarınızı kurutmalısınız. Bu hareketi yaparken vigo başlığını hafif hafif hareket ettirmek, buklelerinizin daha belirgin ve doğal olmasını sağlayacaktır. Vigo ucunu aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz.
KIVIRCIK SAÇ BAKIMI










        Kıvırcık saçlarınızı düzleştirmek, sadece onların yıpranmasına ve yanmasına sebep olur. Kıvırcıklarınızla mutlu olabilmenin sırrı detaylarda gizli. Umarım okuyan her kıvırcık saçlı, bu yazımdan sonra bu mutluluğun tadını çıkarmaya başlar. Şimdilik hoşçakalın. :)

5 Kasım 2017 Pazar

YVES ROCHER HYDRA VEGETAL NEMLENDİRİCİ PEELİNG

        Merhaba bakımına düşkün takipçilerim;
        Bu aralar uykusuzluk, dengesiz beslenme, mevsim değişimi gibi sebeplerle cildim epey yıprandı. 24 senedir karma ciltle yola devam eden ben, resmen kuru ciltli bir hatun olup çıktım. Cildimin kuruduğu, özellikle çene bölgemdeki cildin kabuk kabuk dökülmeye başladığı bu dönemde, cildi nemlendirmeyi vaat eden bir peeling jeli çıktı karşıma. Üstelik indirimden faydalanarak yaptığım Yves Rocher alışverişime hediye olarak.:) Yani anlayacağınız bu ürün bana adeta “Lütfen beni de bir dene.” dedi. Normalde peeling için kullandığım bütün ürünler, evde yaptıklarım hariç, cildimi gerer. Ardından mutlaka nemlendirici sürme ihtiyacı hissederim. Bu ürünü en çok da o yüzden ilgi çekici buldum. Ayrıca kendisi, su yeşili ambalajıyla da gönlümü fethetti. :)

Yves Rocher Hydra Vegetal Peeling Jeli
        Ürün jel kıvamlı ve renksiz. İlk kullanışımda ürün ambalajdan çıkarken köpürdü sanıp biraz fazla kullandım bu yüzden. :) İçindeki tanecikleri rahatlıkla görebiliyorsunuz. İri taneli bir peeling jeli değil; bu yüzden kullanırken yüzün çizilmesi gibi bir problem yaşatmıyor. Çok hafif ve güzel bir kokusu var. Aslında kokusuz olsaydı daha iyiydi. Çünkü bu koku içeriğindeki parfümden ileri geliyor. Bir cilt bakım ürününde parfüm bulunması da bence yersiz. Ancak cildi gerçekten çok güzel temizliyor. Haftada iki kez duş sırasında kullanıyorum.Ambalajı gözünüze 37.90 TL’lik fiyatına göre biraz küçük gelebilir.Ancak merak etmeyin, ürünün çok az bir miktarı tüm yüze yetiyor. Ambalajı da ürün israfına sebep olmayacak şekilde tasarlanmış. Yani ürün ekonomik, uzun süre kullanabileceğiniz cinsten. Tabii siz tasarrufu çok da abartmayın.:) Çünkü ürünün açıldıktan sonra en fazla 6 ay içinde tüketilmesi gerekiyor.
        Ürünün içeriğinde akçaağaç, mavi agav özsuyu ve bambu çekirdeği bulunuyor. Vaatleri arasında;
  • Cildi ölü hücrelerden arındırmak,
  • Cildi yenilemek,
  • Cildi pürüzsüzleştirmek,
  • Cilde doğal canlılığını geri kazandırmak var.
        Özellikle cildi ölü hücrelerden arındırma ve yenileme vaatlerini, benim cildim üzerinde yerine getirdi. Çene bölgemdeki kabuklanma probleminden ve yüzümdeki gerginlikten kurtulduğuu söylemeliyim. Bir de jelle yüzüme masaj yapıp soğuk suyla duruladıktan sonra oluşan ferahlık hissi çok hoş. İnsana kendini temiz hissettiriyor.:) Sadece cildi pürüzsüzleştirme konusunda pek verim alamadım kendisinden. Ancak sanırım bunun sebebi, bu serinin diğer ürünlerini kullanmıyor olmam.
        İçeriğinde cilde sürülmesi sakıncalı bulunan maddeler bulunmakta. Bundan maalesef en doğal kozmetik ürünlerinde bile kaçamıyoruz. Bu sakıncalı maddelerden benim tespit edebildiklerim şunlar;
Phenoxyethanol: Sentetik, yani laboratuvar ortamında yapılmış bir kimyasaldır. Ürünü bakterilerden korumak için kullanılmakta. Ancak insan derisine hızla nüfuz edip, deri tahrişi, böbrek ve karaciğer hastalıkları gibi sorunlara yol açabiliyor. Dermatologlar, su ile durulanan ürünler hariç, phenoxyethanol içeren ürünlerden uzak durulması gerektiğini belirtmektedir. Bu peeling jeli ciltte devamlı kalmadığı için, içeriğindeki bu maddenin çok büyük sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum.
Parfum/Fragrance: Yukarıda da bahsettiğim gibi ürünün hiç kokmaması, parfüm kokuyor olmasından daha sağlıklı. Bence doğal içerikli ürünleriyle tanınan bir markanın, bu ürününe parfüm koyması biraz yersiz olmuş.
Tetrasodium EDTA: E.D.T.A'nın cilde teması halinde cilt, bol suyla yıkanmalıdır. Tahriş edici özelliği bulunmaktadır.
Sodium Hydroxide: Göz, cilt ve solunum yolu üzerinde tahriş edici etkisi bulunmaktadır. Lavobo açıcı ve fırın içi temizleyici ürünlerde kullanılır. Göz, cilt ve iç organlarda yanma yapabilir.
        Ürünü para verip almam açıkçası. Evet vaatlerini yerine getirmekte başarılı fakat içeriğini pek sevmedim. Ayrıca evde kendi kendime tamamen doğal malzemelerle hazırladığım peeling jelleri zaten tüm bu vaatleri yerine getiriyor. Bahsettiğim doğal peelinglerin tarifi şu yazımda; https://bonusguzelliktavsiyeleri.blogspot.com.tr/2016/12/merhaba-arkadaslar.html
        Bir ürün incelemesinin daha sonuna geldik sevgili arkadaşlarım. Kendinize güzel bakın, şimdilik hoşçakalın.:)

4 Kasım 2017 Cumartesi

KIŞIN KURUYAN CİLDE BAKIM

        Soğuk bir sonbahar gecesinin içinden herkese merhaba;
        Artık hepimizin malumu olan durum, sonbahar geldi. Kışlık kazaklar dolapların üst raflarından inmeye, annelere atkı ördürülmeye, ciltler kuruyup gerilmeye başladı. Son kelimelerime dikkat lütfen. Çünkü konumuz tam da bu. Soğuktan kuruyan, çatlayan, pul pul dökülen, makyajın bile güzel gösteremediği ciltlerimiz. Maalesef yağlı cilde sahip hanımlar bile soğuk gelip çattığında, soğuktan cildin kuruması probleminden kaçamıyor. Ben de “Belki bilgisayar başında cildini seven hanımlar vardır.” diyerek blogumda kışın kuruyan ciltleri doğal tarafından teskin etme yollarını paylaşmaya karar verdim.
cilt kuruluğu doğal yöntemler
        Bu yazımda siz sevgili okuyucularım için kışın kuruyan ciltlere yönelik birkaç çare paylaşacağım. Ancak öncelikle bir uyarıda bulunmak istiyorum. Memorial Hastahanesi Dermatoloji Bölümü’nün tavsiyesi, kurumuş cilde asla kolonya veya alkol içeren ürün sürülmemesi yönünde. Zaten ben de bu yüzden sorunun doğal çarelerini araştırdım. Şimdi kışın kuruyan ciltlere yönelik tavsiyelerime geçebilirim;
   1)   Tüketilen Su Miktarını Artırmak: Belkide çoğumuzun en çok zorlandığı şey su içmek. Sanırım belirli bir tadı olmadığı için bu kadar ihmal ediyoruz kendisini. Oysa su, vücudun en çok ihtiyaç duyduğu madde. Yemekten bile daha çok ihtiyaç duyuyor vücudumuz suya. Ben de maalesef su içme alışkanlığı kazanamamış biriyim. Ancak ne zaman düzenli su içmeye başlasam, cildimin bu dönem boyunca pırıl pırıl göründüğünü, nemlendiğini ve dirildiğini hissederim. Siz de benim gibi su içmeyi çok ihmal edenlerdenseniz, kendinize cam bir sürahi edinin. Daha sonra her gün o sürahiye doldurduğunuz suyun içine iki adet kabuk tarçın, ince bir dilim limon ve isterseniz iki parça elma koyun. İnanın bana su içmek çok keyifli bir hal alıyor. Üstelik içine koyduklarınızın vücudunuza ekstra faydası var.
   2)   Kahve Peelingi: Kahve tanecikli yapısı ve yumuşaklığı ile peeling için biçilmiş kaftandır. Ciltteki ölü tabakayı temizlerken asla yüzünüzü çizmez. Bir yemek kaşığı hakiki zeytinyağını bir tatlı kaşığı Türk Kahvesi ile karıştırın. Bu karışımı yüzünüze dairesel hareketlerle nazikçe uygulayın. Bir süre bu şekilde masaj yapın. Hemen yıkamayıp masaj bittikten sonra 10 dakika kadar yüzünüzde bekletirseniz etkisi daha kuvvetli olacaktır. Burada “Ama ben zaten yağlı ciltliyim.” diyebilirsiniz. Korkmayın, hakiki zeytinyağı cilt tarafından kolayca emilir ve cildin daha fazla sebum üretmesini engelleyerek yağlanmayı engelleyici bir rol oynar. Dolayısıyla bu yöntem soğuktan kuruyan ciltler için her halükarda işe yarıyor.  :)
   3)   Aşırı Sıcak Sudan Uzak Durmak: Kış günlerinde ısınmanın en güzel yolu sıcacık bir duş almaktır. Haklısınız. Ben de yapıyorum bunu ama araştırmalarım sonucu öğrendim ki cildime zarar veriyormuşum. Kışın kuruyan ciltlerin en büyük düşmanı sıcak su imiş. En iyisi musluğun ortasını bulmak.
   4)   Sütle Gelen Şifa: Gece-gündüz bakım rutininize sütü de ekleyin. Süt hücre yenileme özelliği ile bilinen doğal bir bakım ürünüdür. Ayrıca cildi yumuşatır. Süte bandırdığınız bir pamukla yüzünüzü silin. Süte batırdığınız bir bezi yüzünüze koyarak da bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Daha sonra sütü yüzünüzde 5-10 dakika bekletin. Ilık suyla cildinizi durulayın. Aynı şey yoğurt için de geçerlidir. Yoğurdu tek başına bir maske gibi yüzünüze sürüp, 10-15 dakika kadar beklettikten sonra ılık suyla durulamalısınız. Soğuktan kuruyan ciltler için maske tarifimi de böylece vermiş oldum.  :)
   5)   Doğal Nemlendirici: Ciltte soğuklardan dolayı oluşan kuruluk ve gerginlik tamamen geçene, hatta ilkbahar gelene kadar cildinize mümkün olduğu kadar az kimyasal sürün. Eğer bitkisel bir nemlendirici kreminiz yoksa, cildinize yatmadan evvel hindistancevizi yağı sürün. Ayrıca hindistancevizi yağının, yağlı ciltlerde sivilce oluşumuna iyi geldiği dermatologlar tarafından bildirilmiştir.
   6)   Odanın Havasına Dikkat: Soğuktan cildin kuruması demek, kuru havaya maruz kalan cildin kuruması demektir. Bu yüzden bulunduğunuz ortamların nem oranı çok önemlidir. Hele hele cildin kendini yenilediği uykudaki zaman diliminde... Uyuduğunuz süre boyunca odanızda varolan nem miktarı cildiniz için son derece önemli. Odadaki nemi artırmak için, sıcak kaloriferin üstüne ıslak bir bez koyabilirsiniz. Tabi bezin fazla suyunu iyice akıtmak şartıyla. :)
        Benim kışın kuruyan ciltleriniz için tavsiyelerim bunlar. Eğer sizin araştırıp bulduğunuz farklı çareler varsa, yorumlarınızda bunları belirtirseniz çok mutlu olurum. Şimdilik hoşçakalın.  :)

30 Ekim 2017 Pazartesi

MİSSHA Black Ghassoul Tightening Mask/Sıkılaştırıcı Kil Maskesi

        Herkese selam;
        Bu geceki yazımı, yüzümde gözenek sıkılaştırıcı bir maskeyle yazıyorum. Pazar günleri gerçekleştirdiğim haftalık bakım rutinime yaklaşık 1 ay önce dahil oldu kendisi. İsmi “Missha Black Ghassoul Tightening Mask”.

        Yanda gördüğünüz gibi beyaz şık bir kavanozda geliyor. Vaatleri arasında gözenekleri sıkılaştırmak, cildi nemlendirmek ve gözenekleri temizlemek bulunuyor. Maskenin içeriğinde Ghassoul Kili, Nelumbo Nucifera Çiçek Özü, Pelargonium Graveolens Özü, Cinnamomum Zeylancicum Bark Özü bulunmakta. Derseniz ki bu içeriğin meali nedir? O halde bir satır aşağıya inelim;
Ghassoul Kili: Fas’taki Atlas Dağları’nın yeraltı mağaralarında ve yüzyıllar içerisinde volkanik hareketlerle oluşmuş, nadir bulunan bir doğal kil türüdür. Kömürden 4 kat daha emicidir. Ciltteki gözenekleri temizleyip kapatır.
Nelumbo Nucifera Çiçek Özü: Diğer adı Lotus Çiçeğidir. Cildi nemlendirme, elastikiyeti artırma, siyah noktaları temizleme özelliklerinin yanı sıra çizgi ve kırışıklıklar üzerinde de son derece etkili bir bitkidir.
Pelargonium Graveolens Özü: Türkçe’de bilinen haliyle Itır Çiçeği Özü’dür. Egzama ve sivilceye iyi geldiği gibi cildi canlandırıp arındırma özelliği de bulunmaktadır.
Cinnamomum Zeylancicum Bark Özü: Bizim bildiğimiz adıyla Tarçın Kabuğu’dur. Tarçın ciltteki sivilceleri temizleme, ölü deriyi atma ve nemlendirme etkileriyle bilinmektedir.
        Görüldüğü üzere bu maske adeta bir şifa küpü. Benim cildimde, kullandığım süreçte olumsuz bir reaksiyona sebep olmadı. Sanırım gözenekleri küçültme konusundaki vaadini yerine getirebilmesi için birkaç ay düzenli şekilde kullanmak gerekiyor. Ancak sivilceler ve yağlanma üzerindeki etkisini 1 ay içinde gösterdi. Şahsen T Bölgesi makyajlıyken bile aşırı parlama yapan ve siyah nokta problemi yaşayan biriydim. Ayrıca bazı günler kocaman sivilcelerle uyanıyordum.Bu maskeyi kullanmaya başladıktan sonra bu tür şikayetlerim büyük ölçüde azaldı. Ayrıca maskeyi çıkarttıktan sonra yüzüm bebeksi bir yumuşaklığa kavuşuyor. Bu hissi çok seviyorum. Maske ölü derileri temizleme özelliğine sahip olduğu için, ardından yaptığım makyajlar yüzümde porselen gibi duruyor. :)

        Kısacası alınıp kullanılmaya değer bir maske kendisi. Missha’nın internet sitesinden kendisine rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Fiyatı 49.90 TL ancak Missha VIP Kart sahiplerine harika indirimler yapılıyor. 
        Bir yazımın daha sonuna gelirken, okuyan herkese kucak dolusu güzellikler yolluyorum. Hoşçakalın. :)

27 Ekim 2017 Cuma

NEUTROGENA GÖZ MAKYAJ TEMİZLEYİCİSİ MERCEK ALTINDA

        İyi akşamlar sevgili arkadaşlarım,
        Bu yazımda sizlerle, yeni denediğim bir göz makyaj temizleyicisi hakkındaki görüşlerimi paylaşacağım. Aslında ben göz makyajımı temizlerken bu tarz temizleme ürünleri kullanmam. Ancak en son Watsons alışverişimde, indirimli kasa arkası ürünleri arasında Neutrogena Göz Makyaj Temizleyicisi’ni görünce alıp denemek istedim.
Neutrogena Göz Makyaj Temizleyicisi
        Ürün uzaktan bakıldığında farkedilmese de “çift fazlı” bir göz makyaj temizleyicisi. Arkasında yazanlar şu şekilde;

“Su ve yağın eşsiz birleşiminden oluşan, yumuşak ve kolay uygulanabilen göz makyaj temizleyiciniz: 

  -Ovuşturmadan suya dayanıklı maskarayı bile nazikçe temizler.
         
        -Hassas kirpiklere zarar vermez.
         
        -Cildiniz canlı ve tertemiz görünür.”
        Ürün gerçekten de suya dayanıklı maskarayı bile kolayca çıkarıyor. Ancak temizledikten sonra geride bıraktığı yağlı hissi hiç sevemedim. Kalan yağ göz çevresinden iyice temizlenmezse zamanla yağ bezesine sebep olabilir. Ayrıca kullandıktan sonra gözümde biraz batma hissi de yarattı. Yani gözümde hassasiyete sebep oldu diyebilirim. Göz çevresi cildimde bazen yanma yaptığını da söylemem gerek.
        Bu göz makyaj temizleyicisinin içeriğini incelediğimde, bu etkilerin sebebini daha iyi anlayabildim. Maalesef ürünün içeriği göz çevresine, hatta insan cildine çok da uygun değil. Neutrogena Göz Makyaj Temizleyicisi’nin içeriğinde bulunan bazı kimyasallar;
        Cyclopentasiloxane: Bir tür ince kıvamlı silikon. Ürünün daha kaygan olmasını ve kolay uygulanmasını sağlıyor. Muhtemel yan etkileri cilt tahrişi ve kurdeşen.
        Propylene/Butylene Glycol : Petrol türevi bir maddedir. Cilde nüfuz etmesi halinde cilt altı hücrelerini ve protein yapısını zayıflatır.
        Sitrik Asit: Allerjik hassas ciltlerde tahriş ve allerji oluşturur. Göz için tahriş edici bir unsurdur. Göze değdirilmemelidir.
        Phenoxyethanol: Sentetik bir kimyasal maddedir. Ürünün bakterilerden korunması amacıyla kullanılır. Ancak gözeneklerden kolayca girerek deri tahrişi, böbrek ve karaciğer hastalıklarına sebep olabilmektedir.
        Methylparaben: Ürünlerin korunması ve raf ömrünün uzaması için kullanılır. Deride egzama ve tahriş gibi reaksiyonlara sebep olabilir. Daha da kötüsü sadece uygulandığı bölgede kalmayıp cilde, dokulara, idrara ve kana karışma ihtimali de bulunmaktadır.
        Bu içerik incelemesinden de anlaşılacağı üzere, Neutrogena Göz Makyaj Temizleyicisi’nin yeni formülünü göz çevresinde kullanmak pek akıl karı değil. Bu gibi ürünler yerine hakiki bitkisel yağlarla göz makyajınızı temizlerseniz, hem zarar görmez hem de kirpiklerinizi beslemiş olursunuz. Benim göz makyajı temizliği konusundaki tavsiyem zeytinyağıdır. Bu yazımda mümkün olduğunca detaylı bir inceleme yapmaya çalıştım. Umarım okuyan herkese faydalı olmuştur. Sağlıklı kalın, güzel kalın. J 

24 Ekim 2017 Salı

CİLDİNİZE DOĞAL DOKUNUŞ: ALTERRA NATURKOSMETİK KAPATICI...

     Merhaba kızlar;
     Sizlere sonbaharın kendini iyice hissettirdiği bir İstanbul akşamından yazıyorum. Güneş bugün yüzünü pek göstermedi. Bundan sonra da ara sıra görürsek ne ala. Yaz günlerinde güneşin doğal bir kusur kapatıcı görevini üstlendiği hepimizin malumu. Güneş altında, tabii ki koruyucu kremler eşliğinde, biraz vakit geçirerek hoş bir bronzluğa kavuşabiliyoruz. Bu bronzluk cilt kusurlarını kamufle etmede oldukça başarılı bir nimet. Ancak sonbahar rüzgarları pencere aralıklarından esmeye başlayıp, güneş küskün durmaya başladığında, o bronzluk gidiyor. Cilt kusurlarımız tekrardan gün yüzüne çıkıyor. Kış aylarında daha ağır makyaj yapma gereksinimi duymamız da bu yüzden. Ancak ağır makyaj, lekelerimizi anlık olarak kapatsa da uzun vadede daha derin lekelerin ve kusurların oluşmasına neden oluyor. İşte bu yüzden bu yazımda sizler için, temiz içerikli ve uygun fiyatlı bir kapatıcıyı yorumlamak istedim.
Alterra Naturkosmetik Concealer
Ürünün adı "Alterra Naturkosmetik Concealer" . Ürün likit bir yapıya sahip. Fiyatı en son 12 lira civarıydı yanılmıyorsam. Vegan ürünleriyle tanınan Alterra markasına ait bir kapatıcı. Bu markayı daha önce hiç duymadım diyenleriniz elbet çıkacaktır. Çünkü ben de bu yaşıma kadar adını hiç duymamıştım. Bu durum aslında normal, çünkü Alterra sadece Rossman mağazalarında satılan bir marka. Rossman mağazalarını bilen bilir. İsana diye bir markası daha vardır. En çok bahsedilen markası da İsana. O markanın ürünlerinden de bir sonraki yazımda bahsedeceğim.:)
        Konumuza dönecek olursak, bu likit kapatıcıda beğendiğim özellikler;
-Muadillerine nazaran temiz içerikli olması,
-Sivilce yapmaması,
-Aydınlatıcı etkiye sahip olması,
-Kokusuz oluşu.
Evet bu özellikleri gerçekten hoşuma gitti. Alterra genel olarak temiz içerikli bir marka. Bunun yanında bugüne kadar kullandığım en kaliteli kapatıcıların bile sivilce yaptığına şahit olmuş biri olarak, bu kapatıcıda böyle bir problemle karşılaşmadım. Ayrıca sürdüğünüz bölgede gerçekten aydınlatıcı bir etki yapıyor. Çünkü renk tonları oldukça açık. Sanırım bu Alman menşeili bir marka olmasından kaynaklanıyor. Beyaz ve buğday tenlerde kullanılabilir. Cildinde kusuru olmayanlar aydınlatıcı etki vermesi için kullanabilir. Anlayacağınız çok amaçlı bir ürün. :)
        Eh tabi yorumlarım bu kadarla bitmedi. Kadı kızının bile kusuru varken, bu ürünün kusursuz olması imkansız değil mi? O halde sevmediğim özelliklerini de şöyle bir listeleyeyim. Bu üründe sevmediklerim;
-Ciltte kolay dağılmaması
-Kapatıcılığının düşük oluşu oldu. Bu olumsuzlukların üstesinden gelebilmeniz için size birtakım tavsiyelerim var. Kapatıcıyı nemli bir süngerle uygularsanız daha kolay dağılacaktır. Sünger kullanmayı sevmiyorsanız, göz altı nemlendiricinizi kapatıcıdan hemen önce uygulayın. Böylece göz altı cildi kayganlaşacak, kapatıcı kolayca yayılacaktır. Zaten makyajınızı yapmadan evvel cildinize mutlaka nemlendirici uygulamalısınız. Eğer uygulamazsanız makyajınız kabuk kabuk kalkabilir. Kapatıcılığını ise pudra ile sabitleyerek artırabilirsiniz.
        Yine çenem düştü. Lafı biraz uzatmış olabilirim. :) Çenemin durmak bilmemesinden dolayı sizden özür dileyerek yazımı noktalıyorum. Hoşçakalın. :)

GÜLLERİN İÇİNDEN: YARDLEY ENGLİSH ROSE

           
       Bu yazımda sizlere ellerimde çiçeklerle geldim.:) Bu yazıda inceleyeceğim ürün bir parfüm. Özellikle çiçek kokularını sevenler için biçilmiş kaftan kendisi. Adı Yardley English Rose... Adının hakkını veren bir parfüm olduğunu belirtmek isterim. Hakikaten sıktığınızda gül kokuyorsunuz. Sıktığınız ilk anda tabii ki hafif bir alkol kokusu alıyorsunuz. Ama korkmayın! O koku birkaç dakika içinde yerini bir gül bahçesine bırakacak.Ben parfümü bitireli iki ay kadar oldu. Tek şişesi sekiz ay kadar dayanıyor. Tabi bunda benim idareli bir insan olmamın etkisi de olabilir.:) Parfümü bitirdikten sonra şişesini attım. Bu yüzden şu an size simasını birinci elden gösteremiyorum. Şöyle bir şişeye sahip kendisi;
Yardley English Rose
Kaynak: http://www.gratis.com/Product.aspx?ProductID=2031

        Kendisiyle cebimi yakmayacak ama güzel kokan ve orta kalıcılıkta bir parfüm ararken tanıştım. Çiçek kokularını, özellikle de gül kokusunu gönlümde ayrı bir yere oturttuğum için, rafta gördüğüm ilk anda ilgimi çekti. Eh tabi bunda makul fiyatının etkisini de es geçemem. Alırken gerçekten çiçek kokusunun hakkını verip veremeyeceği konusunda tereddütlüydüm. Ama pişman olmadım. Dediğim gibi gerçek gül kokusunu rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. 
        Kalıcılık meselesine gelecek olursak, orta kalıcılıkta bir parfüm olduğunu söylemem mümkün. Zaten üzerinde " Eau de Toilette"  ibaresi bulunan bir parfümden "Eau de Parfum"  kadar kalıcılık beklemek yanlış olur. Tabi elbisenizin üzerine sıktığınızda daha uzun süre dayanıyor. Bir de bu konuda bir bonus bilgim var. Eğer parfümünüzü sıkmadan evvel parfümü sıkacağınız bölgeye ince bir tabaka halinde vazelin sürüp, parfümü sonrasında sıkarsanız kalıcılığı uzatmış olursunuz. Mantık yürütmelerime göre parfüm vazeline yapışıyor ve kalıyor. Yani vazelin parfümü tutucu bir görev görüyor. Tıraş sonrası losyonunu makyaj bazı olarak kullanmadaki mantığa benziyor. Losyonun makyajı yüzde tutması gibi yani. 
         Fiyatı 40-50 Lira civarıydı bir sene önce. Bu sene de çok fark olduğunu düşünmüyorum. Hepinize kucak dolusu sevgiler dileyerek yazımı noktalıyorum. Hoşçakalın... :)




23 Ekim 2017 Pazartesi

L'OREAL SAF KİL ARINDIRICI JEL

        Herkese merhaba;
        Sonbaharın koyu renkleri, ruh halimizi olumsuz etkileyebiliyor. Ruh halinde yaşanan bozulma, ciltte çıkan sivilceler, kuruma, pullanma olarak kendini gösterebiliyor. Her aynaya baktığınızda yeni bir sivilce görmeniz ya da kuruyan sivilcelerin altından gelen derinin pul pul dökülmesi insanı çileden çıkarmaya yetiyor. Soluk bir ten rengi de cabası. Özellikle benim açımdan durum böyle. Sonbahar aylarında cildim hem kuruyor hem sivilceleniyor. Ciltteki sivilceleri kuruturken gerginlik yaratmayan, hem sivilceleri tedavi edip hem de nem veren bir ürün arayışına giriyorum. 
Dün yaptığım Watsons alışverişinde bu hayalimi gerçekleştirebileceğine inandığım bir ürünle tanışmış bulunmaktayım. O ürün L'oreal Saf Kil Arındırıcı Jel. 
Loreal Saf Kil Arındırıcı Jel
İçeriğinde üç farklı kil ve okaliptüs özü bulunuyor. Açıklama kısmında yazanlara göre içeriğindeki kil çeşitleri şunlar; Arı kil, montmorillonit kili, rhassoul kili. Rhassoul kilinin temizleyici etkisini daha önceden farklı bir maskeyle deneyimlemiştim. Bu ürünün içeriğinde de bulunması beni memnun etti. Ürünün vaatleri arasında cildi kurutmadan arındırarak pürüz ve fazla yağdan arındırmak var. 
        İlk kullanımda bir miktar ürünü avucuma alıp ıslak yüzüme masaj yaparak köpürmesini bekledim. Lakin ürün neredeyse hiç köpürmedi. Ben köpürmeyen ürünlerin yeterince temizlemediği algısına sahibim. Bu yüzden size önerim bu ürünü bir yüz fırçasının üstüne az bir miktar sıkıp fırçayla uygulamanız. Fırçayla uygulandığında hem gayet güzel köpürüyor hem de malzeme gözeneklerin içine kadar giriyor. Sonrası inanılmaz bir ferahlık hissi. Ayrıca gerçekten jel kıvamlı ve ciltte kolay yayılan bir ürün. Vaat ettiği gibi cildi kurutmadan temizliyor. Gece cilt temizliğimi bu ürünle yapıp uyudum. Sabah kalktığımda gerçekten cildim daha aydınlıktı. Şimdilik memnunum anlayacağınız. 
        Yaptığım araştırmalar sonucunda bazı arkadaşların bu ürünü kil maskesi gibi sürüp kurutup o şekilde daha iyi verim aldıklarını okudum. Ama bana sorarsanız kil maskesi olarak kullanmak için biraz akışkan gibi. Ama maske olarak kullanıldığında da cilde herhangi bir zarar vereceğini düşünmüyorum. Çünkü zaten ağırlıklı olarak kil içerikli bir ürün.