Giriş kısmını fazla uzatmadan bugünkü ürünlerim hakkındaki düşüncelerime geçmek istiyorum. Bugün başlıktan da tahmin edebileceğiniz üzere birden fazla ürünü tek bir yazıda inceleyeceğiz.
Ürünlerimizin endamını yukarıdaki fotoğrafta görmektesiniz. Tanımayanlarınız varsa da artık simayen kendilerini tanımış oldular. Şimdi ürünlerimizi daha detaylı tanıyalım, eleştirelim, değerlendirelim.
İlk olarak en ortada gördüğünüz Himalaya Herbals Nourishing Skin Cream adlı besleyici cilt bakım kreminden bahsetmek istiyorum. Üstünde Türkçe açıklama yazmıyor fakat yazanlardan anladığımız kadarıyla, Aloe Vera ve Kış Kirazı içeren, nemlendirici bir cilt bakım kremi olduğunu söyleyebiliriz. Ürünün Aloe Vera ve Kış Kirazı içeriğiyle bağlantılı vaatleri de İngilizce olarak ifade edilmiş. Bu yüzden ben sizler için çevirebildiğim kadar Türkçe açıklamasını yapmaya çalışacağım.

Besler, nemlendirir ve korur. Cildinizi sağlıklı ve esnek tutmak için hafif ve yağsız bir günlük kullanım kremi. Aloe Vera besler ve nemlendirirken, Kış Kirazı ve Hint Kino Ağacı cildi kirlilikten ve kuru havadan korur.
Talimatlar: Temizlenmiş vücut, yüz ve boynunuza hafifçe masaj yapın.
Anlaşıldığı gibi bu krem duş sonrası vücut bakımı için de ideal bir ürün. Çünkü özellikle nemli cilde uygulandığında yumuşaklık hissinde epey artış oluyor. Zaten genellikle nemlendirici kremlerin hafif ıslak cilde uygulandığında nemi cilde hapsederek daha yüksek performans sergilediklerini daha önce okumuştum. Bu bonus bilgiyi verdikten sonra, ürünün vaatlerini yerine getirme konusundaki başarısına gelirsek; Ürün gerçekten ambalajında yazıldığı gibi yağsız ve hafif bir formüle sahip. Cildi nemlendiriyor ancak koruma özelliği pek yok. Cilt tarafından hemen emiliyor ve yumuşaklık hissi veriyor ancak bu his çok kısa sürüyor. Cildim hassas bir yapıya sahip olduğu için alt bacaklarımda zaman zaman cilt kuruması meydana gelebiliyor. Bu krem çabucak emiliyor ve bir süre sonra kuruluk geri geliyor. Koruyucu özelliği yüksek bir krem arıyorsanız, bunun yerine su geçirmez şekilde cilde yapışan emektar Arko Classic yağlı kremi tavsiye ederim. Ürünü özellikle koklamadığınız takdirde rahatsız edici ağır bir kokusu yok. Cildinize sürerken yayılan hafif kokuyu da şahsen rahatlatıcı ve ferahlatıcı buldum. Himalaya Herbals'in bu kremini hafif formüllü, orta halli bir nemlendirici arayan arkadaşlarıma tavsiye ederim. Ancak dediğim gibi sıradan bir nemlendici kendisi. Koruma özelliğinden sınıfta kalıyor. :)
İkinci ürünümüz Himalaya Herbals Badem ve Salatalık Özlü Cilt Maskesi. Bu maske, peel-off bir maske. Yani cildinize sürdükten bir süre sonra ince bir tabaka halinde cildinize yapışıyor ve siz maskeyi soyarak çıkartıyorsunuz. Ana içeriği Salatalık, Badem, Bektaşi Üzümü ve Ananas'tan oluşmakta. Ürün, gözenekleri açmayı, lekeleri soymayı, cildin sıkı ve parlak olmasını sağlamayı vaat etmekte. Ancak keşke bu vaatlerini az da olsa yerine getirebilseydi. Aslında daha evvel hiç soyulan maske deneyimim olmamıştı. Bu maskeyi de çok büyük beklentiler ile almamıştım ama yine de gönül isterdi ki gözle görülür bir fark yaratabilsin. Maalesef cildimde bu zahmete değer bir fark yaratmadı. Bittiğinde bir daha almayacağım bir ürün kendisi. Çünkü sürümü ve ciltten çıkartılması epey uğraştırıcı bir ürün. İçeriğinde methylparaben olması da ayrı bir eksisi.
İçlerinde en beğendiğim ve assolist misali sona sakladığım kil maskesine geldi sıra :) Tam adı Himalaya Herbals Purifying Neem Mask. Türkçe'ye Neem Özlü Arındırıcı Maske olarak çevirebiliriz. Bu maske aslında tanecikli yapıya sahip bir kil maskesi. Sürümü esnasında bu tanecikli yapı peeling görevi görüyor. Kokusu bana biraz ağır geldi. Ürünün vaatleri şu şekilde;
"Temiz ciltteki fazla yağı dengeleyen arındırıcı maske tıkanmış gözenekleri temizlerken, arındırıcı özellikleriyle bilinen Neem özü ve Zerdeçal ile kombine edilmiş formülü siyah nokta oluşumunu engellemeye yardımcı olur. Formülü Zerdeçal ile kombine edilmiştir. Kil cildinizi rahatlatır ve pürüzsüzleştirir, Aynı zamanda cilt yapınızı geliştirir ve problemsiz bir cilde sahip olmanızı sağlar."
Bu yazıdaki üç ürün içerisinde vaatlerini en çok yerine getiren bu oldu. İçeriğinde bulunan kil, ürünün temizleme ve arındırma vaatlerini yerine getirmesinde en büyük rolü üstleniyor. Kokusunun normal kil maskelerine benzememesini içerisindeki Zerdeçal'a bağlıyorum. Ambalajında, temiz cilde uygulanıp, 10-15 dakika sonra soğuk su ve sünger yardımıyla ciltten arındırılması öneriliyor. Ben temizlerken ellerimle dairesel hareketler yaparak soğuk suyla arındırmayı tercih ediyorum. Böylece maske içerisindeki tanecikli yapının peeling özelliğinden daha fazla yararlanabilirsiniz. Maskenin kıvamı bana biraz koyu gibi geldi. Cilde dağıtırken azcık zorlandım. Cildimde kaldığı süre boyunca normal düzeyde bir gerginlik hissi yarattı. Duştan çıktıktan sonra uyguladığımda bu gerginliğe yanma hissinin de eklendiğini farkettim. Ancak inanın en güzel performansı da bu şekildeki kullanımda gösterdi. Maskeyi sürdükten bir süre sonra aynada yüzüme baktığımda, siyah noktalarımın tek tek açılıp dışarıya çıktığını gördüm. Alnımda bulunan bir adet sivilcenin üstündeki maske tabakasının da rengi koyulaşmış vaziyetteydi. Yani bu maske, cilt problemlerinizin olduğu bölgeleri kendiliğinden keşfedip, bu alanlar üzerinde çalışıyor gibi bir hissiyat yarattı bende. Maskeyi temizledikten sonra, gözeneklerimin büyük bir kısmının temizlenmiş olduğunu, cildimin aydınlandığını farkettim. Bu maskenin tek eksisi, tıpkı soyulan maskede olduğu gibi içinde methylparaben bulundurması. Ancak şunu da söylemeliyim ki, arkadaşımın aşırı allerjik ve hassas cildinde dahi bir reaksiyona sebep olmadı. Cilt bakım seansından çıkmış hissi arayan tüm arkadaşlarıma bu maskeyi tavsiye ederim. :)
Bu ürünler hakkında farklı görüşleriniz varsa yorum olarak paylaşmanız beni çok mutlu eder. Bir sonraki yazıma kadar bakımlı olun, güzel kalın, hoşçakalın! :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder